Bu sefer Kylian Mbappé ciddiydi. Perşembe günü memleketi Paris St.-Germain’den ayrılma kararına ilişkin haberler, yanlarında açık bir deja vu duygusu taşımış olabilir.
Önümüzdeki haftalarda oyunun gidişatında tüm kritik manevra alanına sahip olmayı sağlamak için, ilgili hiç kimseden tek bir doğrudan alıntı yapmamış olabilirler. Bu olaydan ve ondan önceki zamandan bu yana neredeyse yönetilenne kopyalanıp yapıştırılmış olabilir. Ama bu farklı. Bu bir müzakere taktiği değil. Bu bir güç mücadelesi değil. Ah gidiyor. Hayır, gerçekten. Beşe kadar söylüyorum.
Arka planın göz önünde gerçekleşmesi, elbette ki alaycı tepkinin aynı zamanda olmasıdır. Sonuçta Mbappé burada formda. O ve PSG’nin programları toplanmış, sürekli boşaltılmış ve veda kartı imzalanmış olarak aralığın durmaya gelmesinin üzerinden iki harfle az zaman geçti.
Daha sonra Real Madrid Bernabéu’yu kutlama törenine hazırlanırken, Mbappé uçurumunun kenarından geri adım attı. Onu 2022’de Paris’te kalmaya ikna ederek tam olarak belli değil. Belki de Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un müdahalesiydi. Belki de kulüp transfer politikasının varlığını gösteren bir faktöre sahip olma vaadiydi. (Mbappé durumu böyle olup olmadığı her zaman hararetle inkar edilmiştir.)
Her iki durumda da, oradaydı, PSG başkanı Nasser al-Khelaifi’nin yanında kalmasını sağlamak için kullandığını ve takımını, şehrini, ülkesini asla terk edemeyeceğini söyleyen ilmihalleri o kadar sık tekrarlıyordu ki, basın toplantısında kaldığı muhtemelen Mbappé muhtemelen buna da kalmıştıdu. Bu senaryonun önümüzdeki dört ila altı ay boyunca tekrar gerçekleşmeyeceğine göre henüz bir neden yok.
Makalenin alma konusunda sorunu.
Lütfen tarayıcı ayarlarınızda JavaScript’i etkinleştirin.
Erişimi doğrularken gösterdiğiniz sabır için teşekkür ederiz. Okuyucu modundaysanız lütfen çıkın ve Times hesaplarında oturum açın veya tüm The Times’a abone olun.
Erişimi doğrularken gösterdiğiniz sabır için teşekkür ederiz.
Zaten abone misiniz? Giriş yapmak.
The Times’ın tamamlanması mı gerekiyor? Kemik.